Sanayi Devrimi ve Aydınlanma ile birlikte ortaya çıkan ve uluslararası çapta gözlemlenmeye başlayan, insanın doğa üzerinde hakimiyet kurma fikri ve bunun paralelinde yapılan kaynak paylaşımı mücadelesi; özellikle 20. yüzyıla damgasını vurmuş ve çevre, tarihsel süreçte daha önce hiç karşılaşmadığı bir baskı altında kalmıştır. Teoride mekanist dünya görüşünün, pratikte ise doğal kaynakların paylaşım savaşının kıskacında doğa; geri dönülemeyecek seviyelerde tahribata uğramış; sahip olduğu özelliklerini ve değerlerini birer birer kaybetmeye mahkûm edilmiştir. Tahribat ve yok olma durumlarıyla karşılaşan bir doğal değer de biyolojik çeşitlilik olmuş; birçok tür, genetik zenginlik bu durumdan olumsuz bir şekilde etkilenmiştir.
Ahmet, Y.
Kıyı Alanlarında Biyolojik Çeşitlilik: Kapsam, Sorunlar, Tehditler, içinde (23-49), Efil Yayınevi.(2023).